Ticari Kredi Kartından Kaynaklanan Banka Alacağı


 T.C.

A N K A R A

B Ö L G E  A D L İ Y E  M A H K E M E S İ  

23. H U K U K  D A İ R E S İ

( E S A S T A N   R E T  )

ESAS NO              : 2017/5…

KARAR NO           : 2017/6..

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

B Ö L G E  A D L İ Y E  M A H K E M E S İ   K A R A R I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ                                     : KONYA  1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ                                               : 06/02/2017

ESAS-KARAR NUMARASI               : 2015/.. Es. - 2017/.. K.

DAVACI                                              : İ. D.T.M TİC.SAN.LTD.ŞTİ.

VEKİLİ                                                : Av. ALİ ÖZGÖKÇEN

İSTİNAF YOLUNA

BAŞVURAN DAVALI                          : T.İ.B A.Ş.

VEKİLİ                                                 : Av. SALİHA ASLIHAN KAVUTOĞLU

                HMK 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi.

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ                   :

              DAVANIN KONUSU                         :

                Dava, taraflar arasındaki Vadematik Kredi Kartı Sözleşmesi kapsamında, davalı Bankaca komisyon ücreti adı altında tahsil edilen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.

İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ                :

Davacı vekili 27.05.2015 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı banka arasında "Vadematik Kart Sözleşmesi" imzalandığını ve müvekkiline 1.200.000,00 TL. limitli kredi kartının verildiğini, müvekkilince kartın taksitlerinin süresinde ödenmesine rağmen, davalı tarafça 75.739,58 TL. tutarında hayali bir ücret talebinde bulunulduğunu, talep edilen tutarın gerekçesi ile ilgili geçerli bir cevap alınamadığını, müvekkilince ticari hayatının olumsuz etkilenmemesi için ihtirazi kayıtla 07.07.2014 tarihinde 9.450,00 TL., 11.08.2014 tarihinde 9.510,00 TL., 10.09.2014 tarihinde 9.530,00 TL., 10.10.2014 tarihinde 18.899,58 TL., 10.11.2014 tarihinde 9.450,00 TL., 10.12.2014 tarihinde 9.450,00 TL. ve 02.02.2015 tarihinde 9.450,00 TL. olmak üzere toplam 75.739,58 TL. yatırıldığını, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kredi kartı faiz oranlarının 2012 yılında %2,02 oranında sabit kaldığını, ancak davalı banka tarafından fahiş miktarda, sözleşmeye aykırı ve yasal dayanaktan yoksun olarak faiz işletildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 75.739,58 TL.'nin, her bir ödemenin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

                Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ve müvekkili Banka arasında Vadematik Kart Üyelik Sözleşmesi imzalanarak, davacı şirkete 15.01.2014 tarihinde vadematik kart tahsis edildiğini, vadematik kartın, müvekkil Banka’nın ticari müşterilerine, çek ve senet kullanılması yerine ticari mal ve hizmet alımlarında kullanılmasına yönelik hem yurtiçinde hem yurtdışında kullanabileceği bir ürün olduğunu, müvekkil Banka’nın Bireysel Bankacılık Pazarlama Bölümü tarafından 02.01.2014 başlangıç tarihli, “M.Kart – İ.-B.-M.-R. Kampanyası” adı altında, maximum kartlarla; 2 taksitli işlemlerde ilave 6 taksit ve 4 ay erteleme, 3-6 taksitli işlemlerde ilave 6 taksit avantajı sağlanmasına yönelik 31.01.2014 tarihine kadar geçerli bir kampanya başlatıldığını, bu kampanya kapsamına daha sonradan şirket kredi kartları ve vadematik kartları (ticari kartlar)nın da dâhil edildiğini, kampanya döneminde yaşanan fonlama maliyetlerindeki çok önemli artış (T.C. Merkez Bankası'nın 28.01.2014 tarihli olağanüstü toplantısı ile gecelik faiz oranları %7,75’ten %12’ye, piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkânı faiz oranı %6,75’ten %11,5’e, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ise %4,5’ten %10’a yükseltilmiştir) dikkate alınarak, kampanya koşullarının tekrar gözden geçirildiğini ve kampanya kapsamında 30.01.2014 tarihinden itibaren gerçekleştirilen alışverişlerde şirket kredi kartları ve vadematik kartları (ticari kartlar)’na %6,3 oranında komisyon uygulanmasına karar verildiğini, bu komisyon tutarının firmaların hesap ekstrelerine yansıtılacağına ilişkin duyurunun müvekkili bankanın web sitesinde yayınlandığını, diğer yandan, davacı firmanın imzalamış olduğu Vadematik Kart Üyelik Sözleşmesi’nin 8. maddesindeki, "…banka vadelendirme, taksitlendirme ve hesap özeti erteleme işlemlerine ilişkin komisyon ve faiz oranlarını önceden duyuru, bildirim yaparak değiştirebilir. Banka duyuru, bildirim yaparak bu işleyişi değiştirerek, peşin işlemlere ilişkin ücret ve komisyon talebinde bulunabilir." maddesi çerçevesinde de müvekkili Bankanın kampanya koşullarında dilediği zaman değişiklik yapma hakkı bulunduğunu, davacı firmanın vadematik kart ile 30.01.2014 tarihinde 1,2 milyon TL tutarlı işlemi ve yapılan bu işlemler kapsamında, her taksit tutarından % 6,3 komisyon alınması ile ilgili olarak; davacı firma ile müvekkili Banka Meram/Konya Şube Müdürü İ.A.’ ün işlemin yapıldığı gün yapmış olduğu görüşmede, davacı firmanın davaya konu alışverişi yaparken komisyon olduğunu bilerek alışveriş yaptığını belirttiğini, davacı firmanın işlemlerin iptali yerine komisyon ödemeyi tercih ettiğini, davacının basiretli bir tacir olması nedeni ile yapacağı işlemlerde gerekli özeni göstermek zorunda olduğunu, davacının hesap kesim tarihinden itibaren 15 gün içerisinde müvekkili Banka’ya yazılı itirazda bulunmamış olup, hesap özetlerinin kesinleştiğini, komisyon tutarlarının davacıya ait ticari kart ekstresine Haziran 2014 tarihi itibariyle yansıtıldığını, son borç kaydının Şubat 2015 tarihinde gerçekleştiğini, firmanın söz konusu borç kayıtlarına ilk hesap kesim tarihinden itibaren herhangi bir yazılı itirazda bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesinde, "Üye’nin, hesap özetiyle kendisine bildirilen borç ve alacak kayıtlarına ilişkin itiraz hakkı saklıdır. Ancak, Üye itirazlarını ilgili hesap kesim tarihinden itibaren 15 gün içinde ve yazılı olarak kartları aldığı Banka Şubesi’ ne veya OSM-Bireysel Kredi ve Kart Operasyonları Bölümü’ne yapacağını, aksi halde hesap özetinin kesinleşeceğini, daha sonraki itirazlarının kabul edilmeyeceğini…" düzenlemesinin  yer aldığını, davacının "tüm haklarım saklı kalmak koşuluyla" açıklaması ile ödeme yapmış olsa da, bu ibarenin sözleşmenin belirtilen maddesine uygun yazılı bir itiraz olmadığını, davacı firmanın kötüniyetli ve dürüstlük kuralına aykırı işlemler yaptığını, şöyle ki; 30.01.2014 tarihinde yani kampanyanın değiştiğini öğrenmiş olduğu günün sonunda,  16:26-17:29 saatleri arasında kampanya kapsamında gerçekleştirdiği toplam 1,2 milyon TL tutarında 12 adet işlemi arka arkaya ve aynı firma ile yaptığını,  aynı kampanyada Türkiye genelinde hiçbir firmanın alışverişinde bu tarz işlemlerin izlenmediğini, ayrıca Türkiye genelinde işlem yapan hiçbir firmadan kampanya değişikliği sonucu yansıtılmış olan komisyona hiçbir itiraz hâsıl olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde, "…vadematik kart taksitlendirme işlemi için asgari maktu … TL ve taksit sayısına göre değişen oranda işlem tutarı üzerinden %....komisyon tahsil edilecek olup, Üye, işlem komisyonunun işlem anında kredi kartı hesabına borç kaydedileceğini kabul eder…" şeklinde düzenleme bulunmakta olup, bu kapsamda müvekkil Banka’nın değişen oranlarda komisyon alma hakkı bulunduğunu, aynı zamanda alınan komisyonun da hukuka uygun olduğunu,  davacının 30.01.2014 tarihinde, toplam 1.320.000,00 TL tutarında, bir başka deyişle; Türkiye’ de bu kampanyadan yararlanan firmaların yapmış olduğu işlem hacmi ortalamasının 20,7 katı düzeyinde işlem hacmi gerçekleştirdiğini, bu kapsamda, davacı firmanın iş bu dava konusu komisyon bedellerinin iadesine yönelik talebinin TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğunu, aynı zamanda davacı firmanın kendisini sıfır maliyetle fonlamaya çalışmasının bir hakkın kötüye kullanılması olup, bunu da hukuk düzeninin korumaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı firmanın bir an için kampanya değişikliğini bilmediği düşünülse dahi; basiretli bir tacir olarak bu işlemi yaparken kampanya değişikliği olabileceğini öngörerek ve kabul ederek hareket etmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ                  :

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki Vadematik Kredi Kartı Sözleşmesinde ve 6102 sayılı TTK 20. (TTK 22.) maddesi uyarınca ücret isteme hakkı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 144. maddesi uyarınca çıkarılan  T.C. Merkez Bankası Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ Hükümleri uyarınca davalı banka tarafından uygulanan ücret tarifesinde, Vadematik Kredi Kartı Sözleşmesinde komisyon ücreti alınacağına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, davacı şirket tarafından sözleşme uyarınca  yapılan kredi kartı harcamalarına ilişkin herhangi bir vadelendirme, taksitlendirme ve ertelemeye ilişkin bir kredi kullanımı işleminin bulunmadığı,  davacının  Vadematik Kredi Kartı Sözleşmesi uyarınca edimini süresinde usulen ifa ettiği anlaşıldığından davalı banka tarafından tek taraflı işlemle yapılan komisyon ücreti tahsilatlarının taraflar arasındaki sözleşmeye ve banka ücret tarifesine aykırı olduğu, davaya konu komisyon bedel ücretlerinin davalı banka tarafından haksız olarak tahsil edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile; toplam 75.739,58 TL'nin, 9.450,00 TL'lik kısmının 07.07.2014 tarihinden, 9.510,00 TL'lik kısmının 11.08.2014 tarihinden, 9.530,00 TL'lik kısmının 10.09.2014 tarihinden, 18.899,58 TL'lik kısmının 10.10.2014 tarihinden, 9.450,00 TL'lik kısmının 10.11.2014 tarihinden, 9.450,00 TL'lik kısmının 10.12.2014 tarihinden ve 9.450,00 TL'lik kısmının 02.02.2015 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ                   :

Davalı vekili; vadematik kartın işleyiş biçiminin günlü hayata kullanılan kredi kartından farklı olduğunu, yerel mahkemenin vadematik karta ilişkin bu vakıada sıradan bir kredi kartını ele alarak hüküm verdiğini, taraflar arasındaki Vadematik Kart Üyelik Sözleşmesi'nde, üye işyerlerinden peşin ve/veya taksitli mal/hizmet satın alınmasına, nakit avans işlemlerine, peşin alışverişlerin, müvekkili Banka tarafından belirlenen kanallardan komisyon ve faiz oranı karşılığında taksitlendirilmesine, vadelendirilmesine ve hesap borcu ertelemesine vb. ilişkin şartların yer aldığını, üye işyerleri ile yapılan kampanyaların sözleşme kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, davaya konu vadematik kartı ile yapılan alışveriş işlemine ilişkin komisyonun, vadematik sözleşmesine dayalı olarak değil , müvekkili Banka ile İ. firması arasına yapılan kampanya koşullarından kaynaklandığını, kampanya koşullarının standart olmadığını, bankalar ile üye işyerleri arasında yapılan anlaşmalar doğrultusunda belirlendiğini, süreli/dönemsel olarak düzenlendiği dikkate alınarak, üye işyerleri ile yapılan kampanyalara ait koşullara Vadematik/Şirket Kredi Kartı sözleşmelerinde yer verilmediğini, imzalanan vadematik kart sözleşmesinde mecburi olarak faiz ve komisyon alanlarının boş bırakıldığını, zira değişken bir ticari hayatta sürekli faiz artırımı, faiz indirimi yapılan bir ülkede yaşanıyor olması nedeniyle sözleşmedeki bu yerlerin doldurulmasının gerek tacirler, gerekse müvekkili Banka açısından zarar doğurabileceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin  8. maddesinde, "…banka vadelendirme, taksitlendirme ve hesap özeti erteleme işlemlerine ilişkin komisyon ve faiz oranlarını önceden duyuru, bildirim yaparak değiştirebilir. Banka duyuru, bildirim yaparak bu işleyişi değiştirerek, peşin işlemlere ilişkin ücret ve komisyon talebinde bulunabilir." hükmünün yer aldığını, diğer yandan, kampanya koşullarına /koşul değişikliklerine ilişkin duyuruların bankalar/üye işyerleri tarafından e-posta, SMS, internet sitesi ve/veya televizyon gibi muhtelif kanallar aracılığı ile duyurulduğunu, Bankalarca kart sahiplerine kampanyalardan yararlanma  ya da yararlanmama seçeneğinin sunulduğunu, bu çerçevede davaya konu Ocak 2014 dönemine ait İstikbal kampanyasının koşulları/koşullardaki değişikliğin İ. firması ile mutabık kalınarak, gerek Bankanın internet sitesi üzerinden, gerekse de ilgili şubeler aracılığı ile müşterilere duyurulduğunu, bilirkişinin "... bankacılık ticari teamül uygulamasında  şirket kredi kartlarında bankaların belirlediği taksit adetine kadar taksit yapılabildiği ve bu işlemlerden belirli taksit adetine kadar fark alınmadığı, belirli taksit adetinden sonra ise fark alınabildiği, ancak  hesap kesim tarihinde belirlenen ekstre tutarının tamamının zamanında ödendiği takdirde herhangi bir ücret ve komisyon tahsil edilmediği  belirtilmiştir..." şeklindeki görüşünün hatalı olduğunu, sıradan bir şirket kredi kartı göz önüne alınarak bu gerekçenin oluşturulduğunu, oysa somut olayda işleyişi sıradan şirket kartlarından çok daha farklı olan vadematik kartın sözkonusu olduğunu, yine bilirkişinin müvekkili banka tarafından TCMB'ye vadematik karta ilişkin alınacak komisyonun bildirilmemiş olduğu yolundaki görüşünün de usul ve yasaya aykırı olduğunu,   söz konusu komisyonun kampanya kapsamındaki değişiklikten kaynaklandığnı, bu değişikliğin sıradan bir kredi kartı kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, müvekkili Banka'nın değişen piyasa koşullarında hiçbir karşılık almadan  bu şekilde bir hizmet vermesinin beklenemeyeceğini, davacı firmanın da sıfır maliyetle kendisini fonlamasının orantısız menfaat oluşturacağını, yine bilirkişinin, "...davalı banka tarafından davaya konu ücretlerin, kampanya döneminde yaşanan fonlama maliyetindeki önemli artış sebep gösterilerek alındığı belirtilmekte bu yönüyle yapılan işlemin bankacılık ticari teammüllerine uygun yapıldığı ve talep edilen ücretin makul olduğu kanaatine varıldığı, ancak, olağan üstü durumlarda bankanın da basiretli tacir olarak gerekli özeni göstermesi gerektiği, böyle durumda bankaca şirket kredi kartlarına ve Vadematik Kredi Kartlarına geçici blokeler koyarak işlemlerin yapılmasının önlenmesi hem bankanın zarar etmesini önleyecek hem de kart sahiplerinden bilgisi dışında ücret almayarak onları da koruması gerektiği, geçici bloke nedeniyle kredi kartını kullanamayan/işlem yapamayan firmaların bankaya kartın kullanımının yapılamaması nedeniyle başvuruda bulunması durumunda ise gerekli bilginin verilmesi ve şartların kabul edildiğine ilişkin yazılı beyanın alınarak blokenin kaldırılmasının, telefonla bilgi verilmesi durumunda da ses kaydının delil teşkil edeceği düşünülerek blokenin kaldırılmasının uygun olacağı..." şeklindeki görüşü doğrultusunda geçici bloke koyulması durumunda müşteri şikayetlerine ve Banka'nın tazminat sorumluluğuna yol açabileceğini, davacının tacir olup müvekkili Banka'nın kampanya koşul ve avantajlarında dilediği zaman değişiklik yapabileceğini öngörmesi gerektiğini,1.200.000,00 TL.gibi yüksek montanlı bir işlem yapmadan önce kampanya koşullarının devam edip etmediğini kontrol etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin kampanya koşullarında dilediği zaman her türlü değişikliği yapma hakkına sahip olduğunun yer aldığını, davacının işlemin iptalini istemeyip kendisine tebliğ edilen tüm hesap ekstrelerine itiraz etmediğini, müvekkili bankanan Meram/Konya şube müdürü İ. A.'ün, davacı yetkilisi ile görüşmeleri hususunda dinletme taleplerinin kabul edilmediğini, taleplerinin maddi vakıalara ilişkin olup, tanığın dinlenmesinde hukuken bir engel bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR                   :

Davalı Bankaca, davacıdan komisyon ücreti adı altında tahsil edilen tutarın istirdatının gerekip gerekmediği uyuşmazlık konusudur.

DELİLLER                                                                          :

Taraflar arasındaki Vadematik Kart Sözleşmesi, hesap ekstreleri, ihtarnameler, duyuruya ilişkin belgeler.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,

HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE                                        :

Dava, taraflar arasındaki Vadematik Kredi Kartı Sözleşmesi kapsamında, davalı Bankaca komisyon ücreti adı altında tahsil edilen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.

Davalı vekilince, dava konusu edilen komisyon tutarlarının Haziran 2014 tarihinden itibaren hesap ekstrelerine yansıtılmaya başlandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesi uyarınca, davacı  hesap özetine itiraz etmediğinden hesap özetlerinin kesinleştiği savunulmuştur. Hesap özetine itiraz edilmemesi, hesap özetinin İİK'nın 68. maddesi kapsamında belge niteliği kazanmasına yol açmakta olup, itirazın kesin olarak kaldırılması istemleri yönünden bağlayıcı olacaktır. İş bu istirdat davası genel hükümlere göre görüldüğünden, mahkemece, dava konusu komisyon ücretinin davacıdan tahsilinin sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığının incelenmesi doğru olmuştur.

Taraflar arasındaki Vadematik Kart Üyelik Sözleşmesinin 8. maddesi, "…vadematik kart taksitlendirme işlemi için asgari maktu … TL ve taksit sayısına göre değişen oranda işlem tutarı üzerinden %....komisyon tahsil edilecek olup, Üye, işlem komisyonunun işlem anında kredi kartı hesabına borç kaydedileceğini kabul eder……Banka vadelendirme, taksitlendirme ve hesap özeti erteleme işlemlerine ilişkin komisyon ve faiz oranlarını önceden duyuru, bildirim yaparak değiştirebilir. Banka duyuru, bildirim yaparak bu işleyişi değiştirerek, peşin işlemlere ilişkin ücret ve komisyon talebinde bulunabilir." hükmünü içermektedir.

Davalı vekilince, kampanya döneminde yaşanan fonlama maliyetlerindeki çok önemli artış sebebiyle, 30.01.2014 tarihinden itibaren gerçekleştirilen alışverişlerde, şirket kredi kartları ve vadematik kartlar (ticari kartlar) ile yapılacak işlemler için kart hamili firmalardan işlem tutarı üzerinden %6,3 (BSMV dahil) oranında komisyon tahsil edilmesine ve firmaların hesap ekstrelerine her bir taksit tutarı üzerinden hesaplanarak yansıtılmasına karar verildiği, buna ilişkin duyurunun müvekkil Banka’nın web sitesinde yayınlandığı savunulmuştur. Davaya konu vadematik kartı ile yapılan alışveriş işlemine ilişkin komisyonun, vadematik sözleşmesine dayalı olarak değil, davalı Banka ile kampanya sahibi İstikbal firması arasına yapılan kampanya koşullarından kaynaklandığı, üye işyerleri ile yapılan kampanyalara ait koşullara Vadematik Kredi Kartı sözleşmelerinde yer verilmediği davalı vekilinin kabulündedir.

Buna göre, sözleşmenin 8. maddesindeki, taksitlendirme işlemlerine ilişkin komisyon oranlarının bankaca önceden duyuru yapılarak değiştirilebileceği, bankanın duyuru yaparak bu işleyişi değiştirebileceği, peşin işlemlere ilişkin ücret ve komisyon talebinde bulunabileceğine ilişkin hükmün, sözleşme kapsamındaki taksitlendirme işlemleri için uygulanabileceği, sözleşmeden kaynaklanmayan  komisyon taleplerinin, anılan sözleşme hükmü doğrultusunda talep edilmesinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Mahkemece, bu doğrultuda, edimlerini süresinde ifa eden davacıdan tek taraflı işlemle komisyon ücreti tahsilatının sözleşme hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur.

Bu durumda Dairemizce, Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM                                                                                :

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:

1-HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,

2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer  olmadığına,

3-Davalı vekilince yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın HMK'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde iadesine,

15.06.2017 tarihinde, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

 

Gerekçeli Karar Yazım Tarihi                                                   : 16/06/2017