El Konulan Araçlara İlişkin Davalarda İdari Yargının Görevli Olduğuna Dair Bölge İdari Dava Mahkemesi Kararı


T.C.

İSTANBUL

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

ONUNCU İDARE DAVA DAİRESİ

E:2018/169

K:2018/185

 

 

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN

(DAVACI)                   : F. Ö.

VEKİLİ                        : AV. N.K. G

                                    Kürden Mah. Yeni Meram Cad. No: 254 Meram/KONYA

KARŞI

TARAF (DAVALI)     : GEBZE GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ

VEKİLİ                        : AV. Z. D. G.

İSTEMİN ÖZETİ        :  Davacının mülkiyetinde olan ve A. Otomotiv Tur. San. Tic.Ltd.Şti adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle ithal edilen .... plakalı araç hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca alınan el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına istinaden, araca  emniyet birimlerince el konulması üzerine  uğranıldığı ileri sürülen şimdilik 10.000 TL araç bedelinin 28/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılan davada, 2918 sayılı Kanun'un 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile  Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu 26.03.2013 tarih ve E:2013/68, K:2013/165 sayılı kararı gözetildiğinde,, bahsi geçen Kanun maddesinin 2918 sayılı Kanun’un uygulanmasından kaynaklanan sorumluluk davalarını kapsadığı ve anılan Kanun'un trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla 2918 sayılı Kanun’un uygulanmasından doğan sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda Kocaeli 1. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen 10/10/2017 tarih ve E:2017/789, K:2017/1452 sayılı kararın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca alınan mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararlarına yönelik olarak vergi mahkemelerinin, yine bu doğrultuda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. ve Gümrük Kanunu'nun 242. maddeleri uyarınca çıkan uyuşmazlıklarda idari yargının görevli bulunduğu iddialarıyla kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi davacı tarafından istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ         : Kararın hukuka uygun olduğu, istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Onuncu İdare Dava Dairesince gereği görüşüldü:

Dava; A. Otomotiv Tur. San. Ticaret Limited Şirketince ithal edilen araca satın alan davacı tarafından, aracın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi nedeniyle uğradığı maddi zarara karşılık olarak, 10.000,00 TL'nın 28/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

İdari işlemler; idari makam ve mercilerin, idari faaliyetleriyle ilgili alanda, idare hukuku çerçevesinde, tek taraflı irade açıklamasıyla hukuk aleminde sonuç doğuran, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikteki tasarruflarıdır. Temelinde bir idari karar veya işlem olmayan, fizik alanında görülen iş, hareket, ameliye ve çalışmalar ile idarenin hareketsiz kalması ise, idari eylem olarak adlandırılmaktadır. İdari işlemler, hukuk aleminde değişiklik yapan, yenilik doğuran irade açıklamalarını yansıtmakta iken; idari eylemler, esas olarak maddi alemde değişiklik ve yenilik meydana getirmekte, sadece ilgililerin hak ve yetkilerini kullanmaları koşuluyla hukuki etki ve sonuç doğurabilmektedir.

Uyuşmazlık, yurt dışından ülkeye kaçak eşya sokulmasını önleme, izleme ve araştırmakla yükümlü idarelerin aracın yurt dışından ithal edilerek trafik siciline kaydının yapılması öncesinde üzerine düşen dikkat ve özeni göstermeyerek, hizmeti kusurlu işlettikleri, davacı şirketin aracın kaçak olarak yurda getirilmesinde bir ilgisi ve kusuru bulunmadığı, gümrük idaresince işlemler tamamlanarak ithal edilen aracı satın alıp trafik siciline tescil ettiren iyi niyetli 3. kişi durumunda bulunduğu, ithalatı gerçekleştiren kişilerin sahte belgelerle bu aracı ithal ettiklerinden bahisle aracına el konulması nedeniyle uğradığı zararın tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulmasından kaynaklanmaktadır.

Olayda; tazminat talebinin temelinde, davalı idarenin mevzuatla kendisine verilen denetim görevini gereği gibi yerine getirmemesi sonunda, idarenin kayıtlarına güvenerek tasarrufta bulunan kişilerin zarara uğramasına sebebiyet verildiği iddiasının bulunduğu ve davanın da, aracın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine neden olan hatalı ithalat işleminden kaynaklanan tam yargı davası niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; yukarıda yer verilen açıklamalar kapsamında uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı görevli bulunduğu sonucuna varıldığından, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemektedir.

            Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Kocaeli 1. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen 10/10/2017 tarih ve E:2017/789, K:2017/1452 sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri hakkında yeniden karar verileceğinden bu hususta ayrıca hüküm kurulmasına gerek olmadığına,  23/01/2018 tarihinde kesin olarak ve oybirliğiyle karar verildi.

 

 

                                                                         Başkan                                               Üye                                        Üye