T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : ……./…….
KARAR NO : ……./…….
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ : …./…/…….
NUMARASI : ……./……. - ……../……….
DAVACI : Z….. C…..
DAVALILAR : A….. A.Ş. vd.
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Karapınar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : …../…../….....
NUMARASI : ……/…….. - ………/………
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine …../…./……. tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen …./…./…… tarihli hükmün Konya Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin ilk derece mahkemesinin …./…./……. tarihli kararına yönelik istinaf itirazlarının reddi ve yıkım bedeli yönünden HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca anılan mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile müdahalenin men'i ile taşınmaz üzerindeki cihazların ve yapıların kal'ine, …………….TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ve faize ilişkin taleplerinin ise reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenilmekle, tayin olunan …./…/……. günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar C…….S……P…..Ü…… K….. G…... O….ve O….. Tic. San. Ltd. Şti. vekili Av. S…… G…… ile O…… P…….. A.Ş. vekili Av. R…… S…… D…… ve A……. A.Ş. vekili Av. B….. Ç…… ile karşı taraftan davacı vekili Av. Aybüke Aktay geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, mülkiyete dayalı elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, üzerinde akaryakıt tesisi ve ekleri bulunan …….. ada …. parsel sayılı taşınmazın vekil edenine ait olduğunu, tapu kaydında …./…/……. tarihinde davalılardan O…… A.Ş. lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesisi edildiğini, …./…./…… tarihli protokol ile bu sürenin …./…./……. tarihinde sona ereceğinin kararlaştırıldığını, intifa hakkının davacı tarafından …./…/……. tarihinde terkin edildiğini ve sürenin dolmasından önce davalılara ihtarnameler gönderilmesine rağmen davalıların taşınmaz üzerindeki işgallerini devam ettirdiklerini, ileri sürerek elatmanının önlenmesine, taşınmaz üzerindeki yapıların kal’ine ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ………….TL ecrimisil bedelinin …./…./…… tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile ecrimisil talebini …………..TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı O……. P……. A.Ş. vekili, taşınmazın vekil edenleri tarafından kullanılmadığını, ürün satmasının taşınmazın işgal edildiği olarak değerlendirilemeyeceğini, intifa hakkı kapsamında işlemlerin gerçekleştirildiğini, taşınmaz üzerinde (müvekkilin bayisi) davalılardan C…… S…….. Ltd Şti’nin faaliyet yürüttüğünü belirterek davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A………. A.Ş. vekili, taşınmazın vekil edenleri tarafından kullanılmadığını, müvekkili ile davalılardan C……. S……. Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, ilgili şirketin kendi nam ve hesabına hareket ettiğini ve mülkiyeti vekil edenine ait Lpg pompaları, Lpg tankı ve sair otogaz ekipmanların davalı şirkete emanet olarak teslim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı C…….S……. P…… Ü…… K……. G…… O….. ve O…….. Ticaret Sanayi Limited Şirketi vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddine, ………. ada ………parsel sayılı taşınmaza yapılan müdahalenin men'i ile taşınmaz üzerindeki cihazların ve yapıların kal'ine, ………..TL ecrimisil bedelinin …….TL'sinin dava tarihinden itibaren ………..TL'sinin ise harçlandırma tarihi olan …./…./…….. tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ve …………TL kal bedelinin ………TL'sinin dava tarihinden itibaren ………..TL'sinin ise harçlandırma tarihi olan …/…/…….. tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, her bir davalı vekili ayrı ayrı istinaf talebinde bulunulmuştur.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf talebinin ilk derece mahkemesinin …./…./……… tarihli kararına yönelik istinaf itirazlarının reddi ve yıkım bedeli yönünden HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, “... ………. ada ….. parsel sayılı taşınmaza yapılan müdahalenin men'i ile taşınmaz üzerindeki cihazların ve yapıların kal'ine, ………….TL ecrimisil bedelinin …………TL'sinin dava tarihinden itibaren …………..TL'sinin harçlandırma tarihi olan …./…/……. tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ve faize ilişkin taleplerinin reddine,” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı C…….S……. P……. Ü…… K…….. G…… O…… ve O…….. Ticaret Sanayi Limited Şirketi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı O…… P……… A.Ş. vekili ve A……… A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Toplanan deliller ve dosya içeriğinden; çekişme konusu ……….. ada …… parsel sayılı taşınmazın ……….. m2 yüzölçümünde ve arsa vasfında davacı adına kayıtlı iken, …./…/……. tarihinde davalı O…… P……… A.Ş. lehine 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiği, …./…./……. tarihli protokol ile intifa hakkı sürenin …./…./……. tarihinde sona erecek şekilde kararlaştırıldığı, O….P…….. A.Ş. ve A……. A.Ş. ile davalı C……. S…… P……. Ü…… K……. G……. O……. ve O…….. Ticaret Sanayi Limited Şirketi arasında bayilik sözleşmelerinin yapıldığı, taşınmazın ilgili şirketin fiili kullanımında olduğu ve intifa hakkının da …../…./…….. tarihinde tapundan terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, ecrimisilin hüküm altına alınabilmesi için, davalının kötüniyetli müdahalesinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatı gerekir.
Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, taşınmazın maliki davacı tarafından davalı O…… P…….. A.Ş. lehine ……/…../…….. tarihinde 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiği, intifa hakkı tesis edilen alanın akaryakıt istasyonu olarak kullanıldığı, …./…../…… tarihli protokol ile intifa hakkı süresinin …../…./……. tarihinde sona ereceğinin belirtildiği, hakkın …./…./…… tarihinde tapudan terkin edildiği, davalı C…… S…. P….. Ü….. K….. G….. O…… ve O……. Ticaret Sanayi Limited Şirketi’nin intifa hakkı tesis edilen alanı akaryakıt istasyonu olarak fiilen işlettiği, diğer davalı şirketler ile de aralarında bayilik sözleşmeleri olduğu, sözleşme gereği bir kısım makina ve teçhizatın mülkiyetinin O…… P…….. A.Ş. vekili ve A…….. A.Ş’ye ait olduğu ancak ilgili şirket tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Davalılar O…… P……. A.Ş. ve A…….. A.Ş’nin diğer davalı şirket ile aralarındaki sözleşme gereği aslen tedarikçi oldukları, taşınmazda zilyet olmadıkları ve taşınmazı kullanmadıkları açıktır.
Hal böyle olunca, Mahkemece, davalılar O……. P…….. A.Ş. ve A……. A.Ş’ye yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar O…… P……… A.Ş. ve A…… A.Ş vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nın 371. maddesi gereğince Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin …./…./……. tarihli ve ……./…… Esas, ……/……. sayılı Kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı C…… S…… P…… Ü…… K….. G….. O…… ve O……. Ticaret Sanayi Limited Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, HMK'nın 373. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 05.10.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava konusu ……… ada ……. parsel sayılı taşınmaz maliki davacı tarafından davalılardan O…… P…….. A.Ş. lehine …./…/…… tarihinde (15 yıllık) intifa hakkı tesis edildiği, intifa hakkı tesis edilen alanın akaryakıt istasyonu olarak kullanıldığı, …/…./…… tarihli protokol ile intifa hakkı sürenin …./…./….. tarihinde sona ereceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, intifa hakkının …./…/….. tarihinde davacı tarafından tapudan terkin edildiği, davalı C……. S…… P….. Ü…… K…… G…. O…... ve O…… Ticaret Sanayi Limited Şirketi’nin diğer davalılar ile bayilik ve ariyet sözleşmeleri imzalandığı, ilgili şirketin intifa hakkı tesis edilen alanı akaryakıt istasyonu olarak fiilen kullanıldığı, sözleşme gereği bir kısım makina ve teçhizatın mülkiyetinin O…. P…… A.Ş. vekili ve A……. A.Ş’ye ait olduğu, davalı C……. S…. P…… Ü…… K…… G……. O……. ve O…… Ticaret Sanayi Limited Şirketi ile davalı O….. P…… A.Ş. arasında …./…./……. ve davalı A…… A.Ş arasında ise …./…./…… tarihinde yeni bayilik sözleşmelerinin imzalandığı, davalıların intifa hakkı sona ermesine rağmen (yeni bayilik sözleşmeleri yapmak suretiyle) dava konusu taşınmaz üzerindeki hakimiyetlerinin devam ettirdikleri, kendilerinden beklenen özeni göstermeyen ilgili şirketlerin (tedarikçi oldukları gerekçesiyle ile) pasif dava ehliyetlerinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmasının mümkün olmadığı, bu şekli ile; davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmaz üzerinde tasarrufta bulundukları anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemesi kararının onanması düşüncesinde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılamıyorum.