Men-i Müdahale ve Kâl Davasında Fedakarlığın Denkleştirilmesi Prensibi


                                                          

          T.C.                                                                     

   YARGITAY                                                                 

7. Hukuk Dairesi             

TÜRK   MİLLETİ   ADINA

     YARGITAY   İLAMI

ESAS NO                  : ……../……..

KARAR NO               : ……./………

 

MAHKEMESİ             : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ                      : …./…./………

NUMARASI               : ………/……… - ………/………

DAVACI                     : Y…… Y…….

DAVALILAR              : M….. Y…… vd.

 

  Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine …../…./…….. tarihinde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen …./…./……. tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :

                                   K A R A R

Dava, el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.

Davacı vekili, vekil edeninin …..parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalıların ise ….. parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalıların imar uygulaması öncesinde kendi taşınmazlarına duvar çektiklerini, ancak imar uygulaması yapıldıktan sonra duvarın vekil edenine ait parselin içinde kaldığını açıklayarak, davalıların dava konusu taşınmaza vaki müdahalelerinin men’i ile duvarın yıkılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalılar vekili, vekil edenlerinin imar uygulaması öncesinde mülk sahibi olarak yapıları yapıp ağaçlar diktiğini, davacı tarafın muhdesat bedelini ödemeden dava açtığını, bedel ödenmeden bu davanın açılamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, imar planının iptal edildiği, taşınmazların imar planı öncesine döneceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından kararın temyizi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesince: ‘İmar planının iptalinin, imar öncesi kayıtların ihyası sonucunu doğurmayacağı, böyle bir durumda, imar öncesi kayıtların canlandırılması için davacıya önel verilmesi gerektiği’ gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından  temyiz başvurusunda bulunulmuş, Yargıtay 8.Hukuk Dairesince: ‘davaya konu edilen parsellerin bulunduğu alanda yapılan imar işlemi ile Konya İdare Mahkemesi kararı sonrasında yapılan işlemlere ilişkin tüm kayıtların celbi ile, alanında uzman bilirkişiler vasıtası ile yapılacak inceleme neticesinde tüm kayıtlar incelenerek, gerektiğinde yeniden keşif icra edilerek, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18.maddesi ve Konya İdare Mahkemesi kararı da gözönünde bulundurulmak suretiyle yapılacak inceleme neticesinde oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek verilen karar isabetli olmamıştır.’ gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile dava konusu ………. ada, …..parsel sayılı taşınmazda, …./…./…… tarihli bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen sarı renkte boyalı ……….. m² lik alana davalıların el atmalarının önlenmesine, bu alan içerisinde kalan bahçe duvarının yıkılmasına, karar kesinleştiğinde muhdesat bedeli olarak depo edilen …………… TL’nin davalılara eşit paylarla verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Somut olayda, mahkemece kal’ine karar verilen muhdesatların bedelinin davacı tarafça depo edilmesine karar verilmiş ise de, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi de dikkate alınarak, muhdesatların güncel piyasa değerlerinin hesaplanması yoluna gidilmeksizin, ……… tarihinde alınan bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda hüküm tesis edilmiş olması doğru olmadığı gibi, hüküm fıkrasında belirtilen ……parsel sayılı taşınmaz tedavül görmüş olup güncel tapu kayıtları getirilmeksizin, kaydı kapatılmış bulunan taşınmaz için hüküm tesis edilmiş olması da isabetli olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın  yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, …../…../……. tarihinde oybirliği ile karar verildi.